Çaykur Rizespor ligin 32. haftasında evinde ağırladığı Eyüpspor’a karşı 76. dakikada bulduğu golle 1-0’lık galip ayrıldı. Ligde çıktığı son dört maçtan galibiyet çıkaramayan ve 3 kez mağlup olan Rizespor adına işler istenmeyen bir yere gitmiş, kümede kalma yarışına ligin başından beri hiç girmediği kadar girmek durumunda kalmıştı. Ligin kalan 6 haftalık bölümüne girerken, Eyüpspor gibi bu zaman dilimine Avrupa’ya gitme mücadelesinin içinde bulunmak bir misyonla giren rakibine karşı aldığı bu galibiyetle Rizespor, kümede kalmak adına önemli bir adım atmış oldu. Kadro tercihlerine bakıldığında, İlhan Palut’un geçtiğimiz hafta Trabzonspor’a karşı sürklase olan ilk 11’den yalnızca bir değişiklik yapmasını maç öncesinde ilginç bulmuştum. Zira benim kafamda oluşan kadro şeklinde, geçtiğimiz hafta iyi performans gösteremeyen Samet Akaydın, Berkay Özcan, Casper Hojer ve Zeqiri gibi oyuncuların bu hafta olmayacağı gibi bir düşünce vardı. Ancak bu oyuncu grubundan yalnızca Zeqiri’yi planın dışında bırakan İlhan Palut, Alikulov’u da geçtiğimiz hafta olduğu gibi merkezde Berkay Özcan’ın yanında görevlendirdi. Zeqiri’nin yerine kenarda görevlendirilen Jurecka ise, daha merkeze yanaşarak fizikselliği üzerinden Ali Sowe’ye alan yaratma üzerine bir oyuncu kullanımındaydı. Nitekim maçın başlamasıyla birlikte İlhan Palut’un kafasındaki planla ilgili soru işaretlerim yavaş yavaş azalmaya başladı. Rakibi Eyüpspor’un oyunu kontrol etmesine izin veren ve oyunu ikinci bölgede kabul eden Rizespor görüntüsü, ligin genelinde gördüğümüz anlayıştan ve yaklaşımdan farklıydı. Zira normal şartlarda kendi oyun ezberlerini esnetmekten imtina eden İlhan Palut’un tesis ettiği anlayış, topa sahip olmaktan, genişleyerek veya kompaktlaşarak olması fark etmeksizin, temel anlayışta geçişe önem veren bir anlayıştı. Ancak ilk yarıda oynanan Eyüpspor maçında da, bu maçta da gördüğümüz benzer şey Arda Turan’ın oyununu oynamasına izin veren düşünceydi. Bu düşüncenin benim gördüğüm iki yönü var. Bunlardan ilki, İlhan Palut’un ligin son düzlüğüne gelinen süreçte tehlikeli bölgenin görünmesiyle birlikte sahip olduğu muhafazakarlığı yenmek mecburiyetini girmiş olması… Ligin son düzlüğüne tehlikeli bölgede giren pek çok takımın ve teknik adamın olduğu gibi, kendi oyuncu grubunun seviyesini kabul etmekle ve son düzlüğü idareci, ligin sonunu görmenin ana fikir olduğu bir yönetim anlayışıyla geçmeye karar veren teknik adamlar oyun anlayışlarıyla ilgili tutumlarında küçülmeye gidebiliyorlar. İlhan Palut’un da bu agresifliğini yendiğini düşünüyorum. Bu işin bir diğer yönü, özellikle maçın ilk yarısında tempoyu tutarak ve Eyüpspor’u alan içerisinde sürekli koşturarak korunan fizikselliği, ikinci yarının başında tempoyu yükselterek kullanmayı başaran bir Rizespor görüntüsü vardı. Çok topa sahip olmak ciddi bir eforu beraberinde getiriyor ve Eyüpspor da kalecisinin dışında 26 yaşının altında oyuncusu olmayan, 30 ve 30 yaşın üzerinde 5 tane oyuncusu olan bir takım… Diğer bir deyişle, Eyüpspor’un bu oyunu, temposunu koruyabilmiş bir takıma karşı 50’den sonra oynaması hayli güçleşecekti. İlhan Palut’un bunu iyi analiz ettiğini düşünüyorum. Nitekim Rizespor, ilk yarıda çok topla oynayan rakibine pozisyon vermeyerek ve sabırla gardının düşmesini bekleyerek kazanılan ivmeyi, ikinci yarının başında pozisyon zenginliğine ve rakibini sarsabilmeye dönüştürmeyi başardı. İkinci yarının başında yapılan Samet-Mithat değişikliğiyle orta sahada da tempoyu arttıran İlhan Palut, iyiyden iyiye oyuna ağırlık koymayı başardı. Luccas Claro’nun ters vuruşunda bulunan golle de bu iyi planlamanın mükafatını alan Rizespor, 1-0’lık galibiyetle sahadan ayrıldı.
Rizespor için ligin son 7 maçı adına en ciddi rakibinin açıkçası Eyüpspor olduğunu düşünüyordum. Bu maçtan alınan galibiyetle birlikte, en azından son zaman dilimine önünü rahat görebilme olanağıyla girecekler. Haftaya oynanacak Kayserispor maçı düşme tehdidini kalıcını olarak yok etme olanağı sunuyor. Yine rakibi doğru etüt ederek ve işi idare etme yolu üzerinden bir anlayış tesis edebilirse, İlhan Palut’un işi gelinen noktadan kurtarma olanağı yüksek, ancak bu galibiyetin tehdidi tamamen yok ettiğini söylemek de güç… Daha açık ifade etmek gerekirse, Çaykur Rizespor için önemli galibiyet ama iş bitmiş değil. Halen kenarda oynayacak oyuncu için kalıcı çözümler bulunabilmiş değil ve pres kurgusunu doğru yapan takımlara karşı zorlanan bir takım söz konusu… Kalan maçlarda da Gaziantep FK ve Konyaspor gibi bu eksikliklerin iyi üzerine gidebilen rakiplerin de olduğunu söylemek gerekiyor. Umuyorum süreç Rizespor adına iyi işleyecektir. Tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Haberi Yorumla