Şampiyonluk ve çifte kupa için geri sayım yapan Galatasaray, son 1 aylık periyotta, Fenerbahçe’yi kupada elemesinin ardından ideal planını oluşturabilmiş, Lemina, Torreira ve Sara ile edindiği merkezin yanı sıra Osimhen’in yükselen formuyla da birlikte son haftalarda zorlanmadan galip gelmeye başlamıştı. Öyle ki; Samsunspor, Bodrum FK ve Eyüpspor maçlarından 7,76’lık bir gol beklentisi çıkaran Galatasaray’ın karşısındaki bu üç rakibi yalnızca 0,63’lük bir gol beklentisi çıkarabilmişti. Sezon içerisinde pek çok kez planı ve sahaya çıkan şablonu değişen Galatasaray’da son periyot, hem pek çok oyuncunun istenilen bireysel seviyeye gelmesine, hem de bu oyuncuların içinde olduğu planın mükemmelleşmesine sebebiyet vermişti. Öte yandan bu maçların hiçbirinde temposunu yükseltmek zorunda kalmayan Galatasaray, düşük viteste rakiplerini yenebilmeyi de başarmıştı. Yani Sivasspor’un Galatasaray deplasmanına gelirken eldeki oyuncu grubuyla galip gelebilmesi zaten zor bir senaryoydu. Galatasaray’ın bu oyun şablonuna karşı üstünlük kurabilmek, tamamen hızlı hücumu becerebilmekle ve Galatasaray’ı merkezde yenmekle olabilirdi. Ancak Sivasspor’un Efkan, Tolga ve Moutoussamy ile kurduğu orta saha planı bunu yapabilmek bir yana, takım savunmasında ve hatta hata yapmamak noktasında bile yeterli kalamadı. Uğur Çiftçi’nin de eksikliğiyle, yine sahaya istenen ideal savunma dörtlüsüyle çıkamayan Rıza Çalımbay, tüm bloklarını arka alana çekerek, kompakt bir görüntü elde etmek istediyse de, bu Galatasaray’ın bağlantı yapabilmesine ve alanın kontrolünü eline almasına sebebiyet verdi. Lemina’yı derinde konumlandığı, Torreira’nın genişlik kazandığı bu senaryoda, henüz 9. dakikada ceza sahasında Uruguaylının boş pozisyonda topla buluşması sonucunda skoru 1-0’a getirdi. Peşisıra Osimhen ve Barış Alper’in bulduğu gollerle 21’de 3-0’ı bulan Galatasaray, Okan Buruk’un sağ bekte tercih ettiği ve bu maçta çok da iyi bir performans gösteren Roland Sallai’nin asistinde Osimhen’in 4. golü bulmasıyla birlikte henüz ilk 30 dakika biten bir maç oldu. 4. golden iki dakika sonra gelen Manaj’ın solo golüyle fark üçe indiyse de, Galatasaray maçın kalan 60 dakikasında hemen hemen her istatistikte rakibini katlayarak topun, oyunun ve maçın kontrolünü bırakmadı. Öte yandan durumu kabullenen ve rölantiye çekilen Rıza Çalımbay da bir dakikadan sonra bu maç özelindeki hedeflerini askıya alarak, oyuncu grubunun sonraki hafta oynanacak Bodrum FK maçına hazır olmasını amaçlayarak erken hamleler yaptı. İkinci yarıda Osimhen ve Fode Koita’nın iptal edilen golleri olurken maç 4-1’lik sonuçla tamamlandı. Galatasaray adına bahsettiğimiz gibi kusursuzlaşan bir plan söz konusu ve Galatasaray’ın kalan periyotta biri final olmak üzere iki Trabzonspor maçı var. Bu maçları geçtiği takdirde, artık iki kupayı müzesine getirmenin geri sayımını yapıyor. Bu nedenle de, ilk 30 dakikada çekebileceği fişi çekip, kalan dakikalarda hem oyuna dahil ettiği oyuncularla, hem de Sivasspor’un bu tabloya itiraz etmemesiyle birlikte rahat bir maç geçirdi. Öte yandan Sivasspor’un halihazırdaki durumu düşünüldüğünde, zaten Galatasaray’a karşı puan alması beklenen sonuç değildi. Bunun erken öngörülmesi ve 30. dakikadan sonra takımı yormaması Rıza Çalımbay adına kısa günün kârı oldu. Kalan 3 maçın her birinin hedef olduğunu, her maçtan puan alınması gerektiğini düşünüyorum. Bodrum FK ve Alanyaspor net galibiyet, Samsunspor’dan alınacak 1 puan veya gidişata göre 3 puan takımı ligde tutmak adına asgari gereklilikler…
Haberi Yorumla