Beşiktaş, son dönemde gündemi hayli meşgul eden sürpriz bir transferi tamamlamayı başardı. Avrupa’daki en önemli lejyonerlerimizden ve milli takımımızın önemli isimlerinden Orkun Kökçü, 5 milyon euro kiralama ve 25 milyon euroluk zorunlu satın alma maddesiyle Beşiktaş’ın yolunu tuttu. Geçtiğimiz sezon Benfica’nın ana planında yer alan ve 46’sı ilk 11, 51 maça çıkıp 12 gol 8 asist üretmek gibi bir başarı gösteren Orkun, FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda oynadıkları Auckland City maçında Bruno Lage’yle yaşadığı ikili diyalog ardından Benfica’dan ayrılmak istemişti. Beşiktaş’a bir gönül bağı olduğu bilinen Orkun için bu noktadan itibaren Beşiktaş devreye girdi ve Avrupa takımlarının da talip olduğu oyuncu için girilen rekabetten de başarıyla çıktı.
Öncelikle transferin büyüklüğünü ve Avrupa transfer piyasasındaki önemiyle başlamak gerekiyor. Zira Orkun Kökçü, 2000 doğumlu ve bu senenin Aralık ayı itibariyle 25 yaşına basacak. 2018’de profesyonel olduğu Feyenoord’ta, 2019/20 sezonundan itibaren ana planın bir parçası oldu, 2021 yılında 10 numaralı formayı sırtına geçirdi, 2022 yılının Eylül ayındaysa takımın kaptanlık pazubandını aldı. 2022-23 sezonunda da istikrarlı performansını sürdürerek, 2023 yılında Benfica’nın en yüksek bonservis ödediği 1, Feyenoord’un ise en yüksek bonservisle takımından gönderdiği 2. oyuncu olarak, 30 mil. € bedelle Portekiz Ligi’nin yolunu tuttu. Benfica’da 2023 yılından beri 98 maça çıktı ve 19 gol 20 asist üretti. Her ne kadar 2024 yılında Roger Schmidt, 2025 yılında da Bruno Lage ile iletişim sorunları yaşamış olsa da, Feyenoord gibi prestijli bir takımın altyapısından yetişip 18 yaşından beri düzenli forma alışkanlığı kazanmış, Benfica’ya rekor bedelle gidip, Şampiyonlar Ligi’nde Atletico Madrid, Juventus gibi takımlara karşı skor üretmiş bir oyuncudan bahsediyoruz. 25 yaşına henüz basmamış olmasına rağmen, geçtiğimiz yıllar içinde bir oyun olgunluğu oluşturabilmiş, kendisiyle ilgili ezberler oluşturup futbolunun zirvesine ulaşmış bir oyuncu olan Orkun Kökçü, tüm bu gerçeklerin ışığında Benfica’ya 40-50 milyon euro gibi getiriler sağlayabilecek, Avrupa’nın elit takımları adına önemli bir yatırım olarak değerlendirilebilecek bir isimdi. Harcanan mali koşullar neticesinde, Beşiktaş’a bir külfet olacağı düşüncesi oluşabilir ancak Orkun Kökçü gibi bir oyuncuyu bu bedellere getirmek bile başarıdır. Dolayısıyla Beşiktaş kulübünün yaptığı bu transferi bir transfer başarısı olarak nitelemekte beis görmüyorum. Altını dolduran bir taraftarlık hikayesi olması da bu transferi daha özel bir hikaye haline getiriyor.
Orkun Kökçü transferi, bir transfer olarak önemli bir başarı… Bunu kabul ederek yola başlamak gerekiyor. Oyuncu Türkiye Ligi’nin çok üzerinde bir oyun sürekliliğine ve beceriye sahip. Ama bu başarıyı bir sürekliliğe dönüştürmek için ne gerekiyor biraz da buna bakmak istiyorum. Öncelikle oyuncu toplamda 30 milyon euro gibi bedelle Beşiktaş’a imza atacak ve bonservisi Beşiktaş’ın eline geçtiğinde, oyuncu henüz 26 yaşına basmamış olacak. Yani, oyuncu 30 milyon euronun üzerinde bir miktara tekrar Avrupa piyasasına sürmek için 28-29 yaşına kadar en az 2-3 yıl, Suudi liglerinden bu bedelleri elde etmek içinse bence 31-32 yaşına kadar zamanı olacak. Ama bu koşullar elbette, Orkun’un mevcut oyun çizgisinin ve ondan alınacak verimin gözetildiği senaryoda mümkün olabilir.
Öncelikle Orkun, her ne kadar pres kurgusunda topa basabilme, sahipsiz top kazanıp bunu oyuna işleyebilme ve derinde oyunu kurma becerisi noktasında belli ölçüde mahir olsa da, oyuncunun esas ihtisas alanı 3. bölgeye dönük aldığı aksiyonlar… Özellikle 2023/24 sezonunda Benfica’da bu tip bağlayıcı 6 numara özelliklerine dayalı bir kullanımda izlemiş olsak da, Orkun Avrupa’da dikine topu taşıyabilme konusunda en önemli oyunculardan biri ve hücum setinde yönlendirici roller oyuncu için en uygun roller… Topun defans dörtlüsünden merkeze geçtiği noktada topu ayağına alan ilk isim olan 6 numara olmaktan ziyade, 6 numaranın üzerine uygulanan preste topu ayağına alan ve topla alan kat ederek topu hücum elemanlarına servis eden isim. Buradan anlamamız gereken şey, Orkun’u rahat ettirmek ve Avrupa piyasasında canlı tutmak için, Orkun’un yanındaki ismin defansif meziyetleri bakımından becerisi yüksek bir isim olması gerekiyor. Öte yandan bu, Rafa Silva’nın da oyun özgürlüğü kazanması adına kıymetli… Mevcut kadroda Orkun’un iyi yapabildiği işleri sürdüren isim Gedson Fernandes’ti, bu transferle birlikte ben Gedson Fernandes’in üstünün çizildiğini, oyuncunun bir gelir kalemi yaratmak maksadıyla satılacağını düşünüyorum. Çünkü Gedson ve Orkun Kökçü beraber oynatıldığında ya Orkun’un verimi düşecek ya da Beşiktaş’ın oyunu defansif yönden inanılmaz zayıflayacak. Beşiktaş’ın her iki ihtimali de göz önüne alabileceğini düşünmüyorum.
Diğer bir mesele Orkun Kökçü’nün, Rafa Silva’yla aynı planda alacağı rol… Ole Gunnar’ın oyunuyla ilgili genel bir fikir oluşturmak için, tüm transferlerin tamamlanması ve genel bir portrenin ortaya çıkması gerekiyor ama, özellikle merkezdeki planla ilgili şema daha hayal edilebilir bir noktaya geldi. Geçiş kurgusunun birinci elemanının takımın yeni 6 numarasının olacağı, Orkun’un 2. bölge ve 3. bölgeyi bağlayacağı, Rafa’nın sette kenarlara yanaşarak topu işleyebilen bir kenar oyuncusuna yakın oynayacağı bir senaryo bekliyorum. Öte yandan, pres kurgusunda ve defansif geçişlerde de, Orkun’un yine o bağlantı noktasında durarak, topun tekrar Beşiktaş’ın üçüncü bölge aksiyonuna dönebilmesi adına hizalanacağını düşünüyorum. Orkun tüm bu rolleri üstlenerek, Rafa’nın geçtiğimiz sezon üstüne binen bağlantı oyunu baskısını azaltacağını, dilediği koşuları yapabileceğini ve hatta Orkun’un ceza sahası dışından skor üretebilme becerisi olduğu düşünüldüğünde bu ortaklıktan, Beşiktaş’ın ceza sahasının dışında da skora yakınlaşabileceğini düşünüyorum. Ama bunun ön koşulu, Orkun’u ana planda defansif aksiyondan uzaklaştırmak. Ben yalnızca, oyunun sıkıştığı anlarda uzun top becerilerini kullanılabilmesi adına Orkun’dan birinci bölgede verim alınabileceğini düşünüyorum. Onun dışında hem oyuncunun fiziksel yıpranmasını azaltmak, hem istediği özgürlüğü tanıyarak alan kat etmesini sağlamak, hem de topa sahip olan bir oyun inşaa etmek adına en geçerli senaryo bahsettiğim senaryo olacaktır.
Ligimizin bu gibi transferlerle her geçen gün değeri ve marka değeri artıyor. Her daim Avrupa’daki Türk oyuncuların Türkiye’ye gelmemesini savunmuş birisi olsam da, Orkun Türkiye’ye transferini bir kaçış olarak değil, bir yenilenme olarak değerlendirecek profesyonellikte bir isim… Ayrıca son yıllarda Beşiktaş’ın iyiyden iyiye uzaklaştığı şampiyonluk yarışında da X faktör olabilecek seviyede bir yıldız… Yani bu bir yerli oyuncunun ülkeye dönüşü değil, üzerine ciddi masraf edilen, üzerinde büyük beklentiler olan bir yıldız transferi… Umuyorum hem ligimizdeki yarışı, hem de Beşiktaş’ın Avrupa’daki yarışını pozitif etkileyen bir transfer olur. Başarılar diliyorum.
Haberi Yorumla