3.Lig 4. Grup, hâlihazırda 3. Lig grupları arasında en yüksek heyecanın olduğu grup. İlk 8 hafta itibarıyla, ilk 4 sıradaki aktörlerin hemen hemen her hafta değiştiği, her takımın her takımdan puan alabildiği bir grup. Dolayısıyla, Eskişehirspor sezon başlangıcını ne kadar kötü yapmış da olsa, yaklaşan sürecin takımlara neler getireceğinin esnekliği, Eskişehirspor’un yarıştan tümüyle düştüğünü ya da işlerin bütünüyle olumsuz gideceğini düşünmemize engel teşkil ediyor. Eskişehirspor’un Afyonspor’la oynadığı maç da, maç öncesinde yeni teknik adam Hakan Şapcı için teknik adam olarak takımı bütünüyle eline alma, maçtan alınabilecek net bir sonuçla kötü süreci onarma veya rakibinin kadrosunun yetersizliği, zor günler geçiren bir takım olması hasebiyle rotasyonunu test etme şansını tanıyabilecek bir maçtı.
Şapcı’nın takımını net bir rotasyon testine tabi tuttuğunu söyleyebileceğimiz bir kadro tercihi oldu diyemeyiz. Benim beklentim içerisinde, Berk Zerenman’a, Bedran Ekin’e, Arda Baran’a, Eren Altıntaş’a veya Okan Sarı’ya şans verebilme ihtimalinin olduğuydu. Bunların bütününü aynı anda sahaya sürmese bile, en azından bazılarına bu fırsatı vererek dar bir alan içinde sıkışmış yapısını genişletebilme olanağını yaratırdı diye düşünüyordum. En azından Akın Akman’ı ilk 11’de beklediğimi söyleyemem. Ancak hocanın tercihi, akışı bozmadan, Egemen Günce ve Hasan Şen’e o şansı vermek oldu. Ön hattı yine İsmail-Akın-Batuhan’dan kuran hoca, maç içerisinde değiştirmekle birlikte, Akın Akman’ı sol koridorda tercih etti. Maça hızlı başlamayı başardılar. Batuhan’ın ceza yayında attığı 2 kafa golü ve İsmail Kulet’in boş pozisyonda attığı golle 3-0 öne geçildi. Zaten oyunu tümüyle elinde tutan Eskişehirspor, devreye de bu sonuçla girdi. İkinci yarının 9. dakikasında yine Batuhan Doğrukıran’ın golüyle 4-0’ı bulan Eskişehirspor, 68’de Akın Akman’ın haftanın en iyi golleri arasına giren golüyle skoru 5-0’a getirdi. Ali Eray 79’da farkı dörde düşürse de sonuç 5-1’le Eskişehirspor lehinde sonuçlandı.
Bu maçtan Eskişehirspor adına en önemli kazanım, beklerinin genişliğiyle hem uzun topları hem kenarda merkeze indirilen organizasyonları değerlendirebilen, ceza sahası aksiyonunu da Batuhan Doğrukıran’la sonuçlandırabilen bir anlayışa dair ilk neticeleri görmekti. Bu referans kabul edilebilecek bir maç olmadığı için buradan hareketle bir oyun tahlili yapmak doğru olmaz, ancak özgüven ve tempoyu yönlendirebilme becerisini dönüştürebilmeye elverişli bir sonuç ve oyun gördük. Akın Akman’ın performansı, topla ilişkisi de yine iç açıcıydı. Eskişehirspor adına temel ihtiyaç, bunu bir anlayış hâline getirmek. Bu olursa, değişen 3. Lig 4. Grup atmosferinde işlerin daha çok farklılaşabileceği göz önünde bulundurularak, o noktaya talip olmak.

Haberi Yorumla