Kastamonuspor bildiğiniz üzere senelerdir alt liglerde şampiyonluk adayı olabilecek kadrolar kursa da tıpkı Vanspor gibi ligin sonlarında formdan düşüp girdikleri yarışları kazanamıyor. Fakat kazanabilecekleri bir gelecekleri, hiç değilse iyi gelir getirebilecek üç tane değerli oyuncuları var. Bunları yakından inceleyeceğimiz zaman neden bahsettiğimi tam olarak anlayacaksınız.
Bahsedeceğim ilk oyuncu, Konyaspor altyapısından bu sezon başında Kastamonuspor’a imza atan, 5 gün önce 19 yaşına girmiş olan Naim Saruhan Dönmez. Naim Saruhan, Beşiktaş Özkaynak geçmişi olan, Beşiktaş altyapısında zaman zaman yaş kategorilerinde ilk 11 başlatılırken zaman zaman yedek kulübesinde kalan fakat neredeyse her maç süre bulan bir oyuncuydu. Naim Saruhan’da muhtemelen fizik kapasiteyi yeterli görmemiş olacaklar ki oyuncunun Konyaspor’a gitmesinin önüne geçemediler. Konyaspor da ne yazık ki bu sezon da gördüğümüz üzere altyapı oyuncularına pek kıymet veren bir kulüp olmadığı için düzenli süre bulduğu Konyaspor U19 tecrübesinden sonra profesyonel sözleşme önerilmedi ve Kastamonuspor’un yolunu tuttu. Kastamonuspor ile profesyonel sözleşme imzaladıktan sonra ilk devre Kastamonuspor’da bulunan Cumali Bişi’nin, Cumali ayrıldıktan sonra ise Yasin Başaytaç’ın yedeği olarak 6 numara pozisyonunda tercih ediliyor. Fakat oyuncu kısa boylu olmasının verdiği avantajla dar alanlarda çabuk olması, pas yeteneğinin ve top tekniğinin lig standartları için şimdiden gelişmiş durumda olmasından da kaynaklı olarak 8 numara pozisyonunu da oynayabiliyor.
Naim Saruhan’ın en büyük handikapı aslında daha az önce artılarından biri olarak saydığım kısa boyu. Kendisine benzer profilde nitelendirebileceğim Eyüp Akcan’ın yaşadığı kaderi yaşıyor. Türkiye’de kısa 6 numaralar pek tercih edilmiyor. Eğer kısa bir 6 varsa ya Torreira gibi bulunduğu alanı tamamen kapatacak ya da Emre Belözoğlu gibi net pasör olacak. Eyüp Akcan, Celil Yüksel gibi Torreira-Emre hibriti olmayı deneyen oyuncular iki konuda da çok net uzmanlaşamadığı için net bir kesicinin yedeği oluyor ya da bulunması gereken düzeyden daha alt düzeyde futbol oynuyor. O yüzden Naim, bahsettiğim üçlüden fiziksel dezavantaj olarak en çok etkilenen oyuncu. Çünkü mevkisinin gerekliliğinde Türkiye’nin teknik direktörlük ezberlerini göz önünde bulundurduğumuzda kendisinin yerine yedek bir stoperden 6 numara yaratılmaya çalışılması daha olası. Fakat Naim’in takım oyununa yatkınlığı, saha içindeki çalışkan karakteri, yaşına göre çok güçlü mental kapasitesi kendisini yatırım yapmaya değer bir yetenek yapıyor. U19 Milli Takım oyuncusunu Galatasaray ve Trabzonspor’un istediğine dair haberler de medyaya düşüyor. Kastamonuspor’da çok kalacağını düşünmüyorum. Naim Saruhan gibi genç bir yeteneği Kastamonuspor’a kazandırdıkları için Adem Çağlayan ve Abdülaziz Solmaz’a teşekkür etmek gerekiyor ayrıca.
Naim’den bahsetmişken Ali Altınöz’den bahsetmemek olmaz. Bana kalırsa şu an takımın en iyilerinden biri olan Ali, kısa süre önce Uzak Doğu’ya giderek ilginç bir kariyer tercihi yapan ve tanışıklığımız olan eski Hataysporlu Mert Altınöz’ün kardeşi. Buradan anlayacağınız üzere aslında Ali de Hatayspor altyapısından yetişen bir oyuncu. 2005 Antakya doğumlu oyuncu beş gün sonra 20 yaşına girecek, Avrupa standartları için olağan fakat Türkiye standartları için erken bir yaş olan 18 yaşındayken 24Erzincanspor formasıyla kendisini göstermeye başladı ve açıkçası ben de işimin bir parçası olduğu için o zamanlarda kendisini izlemeye başladım. İlk değerlendirmelerimden beri kendisini bulunduğu seviye için yetenekli ve seviye atlamaya hazır bir oyuncu olarak değerlendirmiştim. Bu da bugün neden 2. Ligdeki 19 yaşındaki bir orta sahanın bu kadar konuşuluyor olduğunu, TransferMarkt’ta şimdiden 200bin € piyasa değerine sahip olduğunu, Trabzonspor’un neden devre arasında bu oyuncuyu almak istediğini iyi açıklayan bir durum. Ali’nin artıları ve eksilerini çeşitlendirmek gerekiyor.
Naim gibi aslında kısa bir oyuncu. An itibariyle Naim’den daha üst düzey bir oyuncu. Hücum verimliliği daha fazla, oyun görüşü, top tekniği ve saha içindeki bağlantıları oluşturmasıyla fark yaratıyor. Bunun haricinde Naim kendisinden daha iyi bir savunmacı. Bu düzlemde Naim’i 6/8, Ali’yi 8/10 gibi düşünebiliriz fakat Ali ve Naim birbirinden çok çok farklı oyuncular değil. Aralarında Cumali Bişi ve Kubilay Yavuz’un sahip olduğu farklar kadar uçuk farklar yok. Daha 8 numara aranıyorsa, topa sahip olan bir takımda topu yönlendirecek ikinci oyuncu arıyorsanız o isim Ali olur, daha savunmacı bir takıma gerektiğinde topu yönlendirecek katkıyı verebilecek alan kapatan bir 6 aranıyorsa da o isim Naim olur. Fakat bu oyuncuların halen zirve yıllarına yaklaşmadığını, gelişim süreçlerinin devam ettiğini ve daha tecrübeli oyunculara dönüştüklerinde oyun tarzlarını çeşitlendirebileceğini de unutmamak gerekiyor. Ali Altınöz yine de sorumluluk almayı seven, yanlış karar vermekten korkmayan ve oynadığı oyundan keyif alan bir oyuncu. Çınar Tarhan ile beraber oynadıklarında ana top yönlendirici doğal olarak Çınar Tarhan olsa da Ali Altınöz’ün de oyunu yönlendirebildiğini görüyoruz. Ali bence şu an bu ligdeki en büyük potansiyel. Türkiye U20’nin son kadrosuna seçilmesi -ki aslında TFF’ye kadro seçimleri konusunda hiç güvenmem- bu önermemin sağlamasını kısmen de olsa yapıyor. Adem Çağlayan ve Abdülaziz Solmaz’a yine Ali Altınöz’ü Kastamonuspor’a kazandırdıkları için teşekkür etmek gerekiyor.
Bu yazıya konu olan son oyuncu da Kastamonuspor altyapısı çıkışlı ve Football Manager 2024 sevenlerin yakından tanıdığı, Alptekin Çaylı. Alptekin ben Football Manager araştırmasına katıldığım dönemde hiçbir potansiyeli olmayan bir oyuncu olarak görünüyordu ve Football Manager 2023’te yaptığım ilk düzeltmelerden biri Alptekin Çaylı’ya hak ettiği potansiyeli vermekti. Alptekin aslında yeteneğini bir iki hareketiyle belli eden kadife bilekli diyebileceğimiz türden bir oyuncu. Estetik bir oyun tarzı var. Birebiri iyidir, alan yaratabilir fakat çok kötü de bir eksisi var Alptekin’in… Şut çekme konusunda en az Kayserispor’lu Miguel Cardoso kadar berbat bir şutör. Cardoso kısmen santrfor oynatılarak gol bulsa da Okan Eken’in sonrasında Ersel Aslıyüksek -aslında bir kanat oyuncusu- bulunduğu bir ortamda Alptekin’i santrfor oynatmak Football Manager’da bile yeltenmeyeceğiniz bir hareket. Zaten skor verimsizliğinden dolayı Adem hoca zamanında Alptekin’in sol ayaklı olduğunu göz önünde bulundurarak kendisini sol bekte oynatmaya başladı ve zaman zaman burada da oynamaya başladı. Yine de Alptekin’in hala net bir mevkisinin olmaması, oynadığı her mevkide bazı açılardan yetersiz kalması kısacası hem hücum hem savunma zafiyetlerinin bulunması ve fiziksel açıdan da kuvvetli olmaması oyuncunun geleceği hakkındaki en büyük soru işareti. Alptekin güçlü olduğu alanların üzerine gidip kendisini bir ana parça değil destekleyici parça olarak görse Süper Lig hiç de uzak bir ihtimal değil ama Alptekin ana parça olmak isteyen ve ne yazık ki bunun için pek de yeterli olmayan bir oyuncu. Zaman bize Alptekin’in nerede olacağını gösterecek fakat eksiklerini iyi tartması ve bu eksiklerini kapatması gerekiyor.
Kısacası şu anki tabloda üç tane değerli potansiyel var. Ali; Milli takım seviyesine ulaşması en mümkün görünen oyuncu, Naim Saruhan da Ali gibi net bir üst lig oyuncusu adayı, Alptekin ise yetenekli fakat oyununu değiştirmek zorunda olan bir oyuncu. Umarım bu üç genç Kastamonuspor futbolcusu da kariyerlerini en iyi şekilde ilerletir ve Türk futboluna uzun yıllar hizmet ederler.
Haberi Yorumla