Sivasspor, cuma günü oynadığı maçta Hatayspor karşısında puanı güç bela 90+2’de Kamil Fidan’ın ayağından bulduğu golle kurtardı. Her ne kadar maçın bütününde topa sahip olan, ceza sahasında topla buluşan, pozisyon arayan taraf olsa da, Sivasspor adına maçın bütününde topu kaleyle buluşturamamakla ilgili bir sorun söz konusuydu. Bu maçla birlikte Sivasspor bu sezon 5. beraberliğini elde etti. Bu 5 beraberliğin üçü golsüz sonuçlandı. Sakaryaspor maçının da özünde 0-0 beraberlikle tamamlandığı düşünüldüğünde, beraberlik ve gol bulunamayan maç sayısı 4. Öte yandan bu 5 beraberliğin elde edildiği takımların üçü sıralama olarak Sivasspor’un altında olan takımlar olduğu gibi, burada elde edemediği sonuçlarla takım 11. hafta itibarıyla zirvedeki Bodrum FK’dan 10 puan geride, 14 puanla 11. sırada. Basitleştirmek gerekirse; Sivasspor hedefinden çok uzakta…
Şahsi kanaatim, Osman Zeki Korkmaz’ın Sivasspor üzerindeki oyun anlamındaki hükmü, evinde oynadığı Serik Spor maçından galibiyet çıkaramayınca bitmişti. Zira Sivasspor, cesur oynaması, kapanan takımlara karşı genişlemesi, çizgiyi kullanmayı bilmesi gerektiği yerde geçiş kurgusunu bir türlü ihtiyaç duyulduğu tipte organize edemiyordu. Bu lig bir geçiş ligi. Bu geçişin yöntemi uzun top da olsa, savunmadan pasla çıkmak da olsa, kazanılan toplardan aksiyon üretmek de olsa, bir biçimde topu ön alana taşımanın yollarını bulmak gerekiyor. Elbette Osman hoca bunu asla yapamadı demiyorum, ancak Sivasspor görece daha iyi kadro hacmine sahip olduğu rakiplerinden yalnızca Adana Demirspor ve Sarıyer karşısında doğal yollarla 3 puanı alabildi, zorlanabileceği rakiplerinden de Bodrum FK’yı henüz oyununu oturmadığı noktada yakalamanın avantajıyla puanı kaptı. Geri kalan maçların hiçbiri, Sivasspor’un boyundan büyük iş yaptığı, büyük oynadığı veya teknik adam dokunuşuyla tabloyu değiştirdiği maçlar değildi. Osman Zeki Korkmaz’ın bu ligin dinamiklerini bilmediğini söylemek çok yanlış bir ifade olur; dolayısıyla hocayla ilgili anladığım husus, bu kadro mühendisliği ve camia tipiyle uyumlu olamadığı yönünde. Savunma kurgusunu yapabilecek, merkeziyle savunmasını bağlayıp gol yemeyecek formülü oluşturabildi, ancak ligde işlerin sıkışmadığı noktada puanlar gerekirken; Erokspor, İstanbulspor, Çorum FK, Iğdır FK ve Bandırmaspor karşılaşmaları beklenirken, Sivasspor’un iddiasıyla doğru orantılı adımlar atamadı.
Benim için sezonun başında ideal senaryo, bu ligin şampiyonluk dinamiklerini bilen bir teknik adamla, bu seviyeyi iyi bilen oyuncuları bir araya getiren bir formül veya pragmatik sonuçlar alabilecek bir yabancı hocaydı. Stoilov’la Göztepe’nin elde ettiğini elde etmek, diğer bir deyişle… Ancak Osman Zeki Korkmaz göreve geldiğinde de bunu mantıksız bulmamıştım. Gelinen süreç, hocayla istenilen uyumun sağlanmasıyla sonuçlanmadı. Gündeme de yansıyan haberler, hocayla yolların ayrılacağı yönünde… Bence çok yıpranmadan gereken de bu aslında. Bana sorulursa, bu sezon için sevk ve idareyi sağlayabilecek bir teknik adamla yolları birleştirip, ertesi sezona şampiyonluk planı kurup, Süper Lig hedefine ulaşıldığında yabancı bir teknik adamla sistem inşası… Yani Sivasspor’un bu sürecinin uzun bir yol olduğuna işaret ediyorum.

Haberi Yorumla