Sakaryaspor bu sezonu ne teknik analizle ne de istatistikle açıklamak mümkün. Bu sezon bir tabloysa, renkler fırçadan değil, duvardaki çatlaklardan taşmış gibi… Düzensiz, çalkantılı, belirsizlikle yoğrulmuş bir sezon. Kaos kelimesi, 2024-25 Sakaryaspor’unun en doğru tanımı olabilir.
Sezon başı kadro fena değildi, camia heyecanlıydı. Ama ne olduysa, çok erken kırıldı düzen. Yönetimsel belirsizlikler, teknik direktör değişiklikleri, istikrarsız oyun, sakatlıklar… Her şey arka arkaya geldi. Sahada ne oynadığı belli olmayan bir takım, tribünde ne izlediğini çözemeyen bir taraftar vardı.
Bazen bir takımın kötü gidişi sadece skor tabelasına yansımaz; aidiyet duygusu da zedelenir. İşte bu sezon Sakaryaspor tribünlerinde zaman zaman hissedilen buydu: Yalnızlık. Fakat ne olursa olsun, bu kulübün en kıymetli refleksi bir kez daha devreye girdi: Direnmek.
Ve şimdi, sezonun sonuna gelinirken, önlerinde bir final maçı gibi duran Gençlerbirliği karşılaşması var. Rakip şampiyonluk kovalıyor, Sakaryaspor ise ligde kalma savaşı veriyor. Kaosun ortasında, en net duygularla çıkılacak bir 90 dakika bu. Çünkü artık oyun değil, kader oynanacak.
Bu maç, sadece 3 puan için değil; sezon boyunca yitirilen umudun yeniden kazanılması için. Kaos dolu bir sezon, belki de bu maçla bir mucizeye dönüşebilir. Belki de bu karmaşadan, yepyeni ve daha dirençli bir Sakaryaspor doğar.
Son düdük çaldığında tabelada ne yazarsa yazsın, bu şehrin takımı o sahada yüreğini bırakmalı. Çünkü Sakaryaspor, kaostan beslenip yeniden dirilen bir kültürdür.
Haberi Yorumla