yazi
yazi
Diğer

“Beşiktaş’a Shakhtar Eşleşmesinden Çıkan Notlar”

Paylaş
Paylaş

Beşiktaş, Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turunda Arda Turan’ın Shakhtar Donetsk’i karşısında, evinde 4-2 ve tarafsız sahada oynanan maçta, Polonya’da 2-0 mağlup olarak turnuvaya veda etti. Öncelikli olarak şunu söyleyerek başlamalıyım ki; Beşiktaş’ın mevcut kadro kalitesi ve oyununu getirdiği seviye düşünüldüğünde hasbelkader geçilen bir Shakhtar eşleşmesinden sonra eşleşilecek rakiplerde de benzer sorunlar yaşanır ve gözlemlenen görüntünün üstüne koyulamasaydı Beşiktaş muhtemelen Avrupa Ligine yine veda ederdi. Eşleşmeden önce, yapılan transferlerle pozitif anlamda değişen havanın eşleşmeye etki edeceği ve Shakhtar karşısında daha önce hiçbir Türk takımının başaramadığını Beşiktaş’ın başarabileceğine dair altını verilerle süsleyemeyeceğim, hissi duygularım vardı ancak rasyonalite bu hissi duyguları yendi. Şimdi Beşiktaş, yoluna UEFA Konferans Ligi’nde devam edecek ki Avrupa’daki yürüyüşünü sürdürebilmesi ve varlık gösterebilmesi adına bu turnuvanın daha doğru bir sahne olduğunu düşünüyorum.

Şunu net biçimde söylememiz lazım; Arda Turan dersine çok iyi çalışmış. Her iki maçta da Beşiktaş’ı oyunun hangi bölgesinde karşılayacağını, hangi koridoru kullanacağını ve skora nasıl gideceğini iyi bilen bir Shakhtar Donetsk görüntüsü vardı. İlk maçta Uduokhai ve Jurasek’in doldurduğu sol koridoru iyi işlediler ve Alisson’un bindirmeleri üzerinden üç gol buldular. Alisson da 1 gol 2 asistlik bir katkı verdi. Öte yandan Beşiktaş’ı merkezde yoğunlaşmaya zorlayarak, kenarlarda yarattıkları alan üzerinden, diğer kenar oyuncusu Kevin da 2 gol buldu. Bunlardan iki tanesi direkt kenardan merkeze yapılan bindirmelerde boş alan bulması sonucunda oldu. Sudakov, Ocharetko ve Marlon Gomes gibi 21-22 yaşlarındaki üç oyuncudan oluşan merkez bloğu ilk maçta, Sudakov’un yerine ikinci tercih edilen Pedrinho’yla birlikte ikinci maçta olmak üzere, her iki maçta da ön alan presini doğru yapan, alanı doğru yönlendiren ve topun kontrolünün sürekli Shakhtar Donetsk’te kalmasını sağlayan da bir yapı oluşturdu. Arda Turan’ın Eyüpspor’da da benzerini oynadığını bildiğimiz bu oyun, daha dinamik bir oyuncu grubuyla Avrupa futbolu nazarında da kabul görebilecek bir seviyeye ulaşmış. Ama bunu sadece bununla açıklamak doğru olmaz, zira burada muhteşem bir rakip etüdü söz konusu… Normalde oyunu kısa paslarla kuran, hücumu merkezden başlatan bir oyunun temsilcisi olan Arda Turan, Beşiktaş’ın zaafiyetlerine doğru parmağı basarak, zaman zaman hücum edilen kenarı değiştiren uzun topları ve arka alan koşularını da kullanarak, elit seviye teknik adamlığa giden yolda çok önemli bir prensip olan “rakibe görelik” kavramını doğru tesis etmeyi başardı. Beşiktaş adına üzüldüğüm kadar, Arda Turan’ın bizlere izlettiği ve heyecanlandıran bu görüntüsünün de, hocanın geleceği ile ilgili ne denli heyecanlandırdığını söylemek gerekiyor.

Beşiktaş’a geçeyim. Beşiktaş’ın her iki maçta da bağlantı oyununu oynamaktan tutun, 1. bölge savunmasına kadar ne noktada göze çarpan problemleri söz konusuydu. İlk maçta Orkun Kökçü sahadaydı ve bu oyunda ne kadar atıl bir görüntü sergilediğini hepimiz izledik. Zaten bir sol kenar eksikliği söz konusu, ancak buranın yamasını Gedson Fernandes’le yapmayı tercih eden Ole Gunnar Solskjaer’in en çok yanıldığı nokta, merkez karakterli bir oyuncuyu kenarda oynatarak, Shakhtar’ın sağ bek oyuncusu Konoplia’nın genişlik kazanmasına yarattığı alan oldu. Bu durumda sürekli ikiye bir eşleşmede kalan Jurasek’in çalışkanlığı da yeterli olamadı ve Çek sol bekin performansı da yetersiz gözüktü. Jurasek özelinde ilk maçta da efektif bir görüntü göremediğimi şer düşeyim, ama bu tabloda tefe koyulacak isim o değildi. Uduokhai, geçtiğimiz sezondan daha kötü başladı ve Shakhtar’ın hareketli kenarlarına cevap veremedi. Muçi sonradan dahil olduğu ilk maçta da, sol kenarda oynadığı ikinci maçta da Beşiktaş’ın ilacı olmadığını gösterdi. Joao Mario ilk maçta oyuna girdikten sonra hareketlilik kazandırdı, ancak ikinci maçta onun da performansı yetersizdi. Tammy Abraham’ın sürekli bir mücadelesi söz konusu, ancak Türkiye’de futbolla ilgili girdiğimiz ve işler bir yöntem olmadığını kabul edemediğimiz en önemli husus, santrafora derinlik kazandırarak bağlantı oyununun parçası yapmak. Tammy Abraham’ın ihtiyacı, topu kendi etki alanına sokabilecek kenar oyuncuları… Aksi takdirde, 90 dakika kalabalık bir savunmayla sürekli temas halinde, yıpranan ve enerjisini sürdüremeyen bir santrafor görüntüsü izleriz. Demir Ege ve Kartal Kayra seviyelerine göre iyi mücadele veriyorlar ama Beşiktaş’ın oyununda merkezi bir rol edinmek için yeterli olup olmadıkları sorgulanmaya açık… En azından forma rekabetine girecekleri bir net ismin olması gerektiği kanaatindeyim.

Beşiktaş’ın bundan sonraki zaman diliminde hemen tamamlaması gereken ihtiyaçları kenarlara iki takviye, – sol ve sağa – Orkun’un yanına kesici bir defansif orta saha ve Beşiktaş’ın oyunu daha ön alanda kurmasını ve kenarlardan da bağlantı yapabilmesini sağlayabilecek bir sağ bek oyuncusu… Sağ stoperde de rotasyonun yeterli olmadığını söyleyebilirim. Bu takviyeler sağlandığı takdirde, eldeki oyuncu grubunda kazanım elde edilmesi beklenen Demir Ege, Kartal Kayra gibi oyuncuların da oyun disiplini pozitif anlamda etkilenecektir. Ole Gunnar Solskjaer hususuna gelmek gerekirse, hocanın iki maçla ilgili de yeterli kalamadığını kabul ediyorum, ancak takımın ihtiyaçlarının tamamlandığı ve tümüyle hazır olduğu bir senaryoda teknik adamı görmeden karar vermek, işleri daha da yokuşa sürebilir. En azından biraz daha süreyi hak ettiğini düşünüyorum.

Paylaş

Haberi Yorumla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Haberler
Diğer

Ülke puanında son durum ne?

Temsilcimiz Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasında deplasmanda Eintracht Frankfurt’a 5-1 yenildi. Bu mağlubiyet...

Diğer

Toppmöller: 5-1 şaşırtıcı bir skor ama…

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasında konuk ettiği Galatasaray’ı 5-1 yenen Almanya temsilcisi...

Diğer

“Kime yazar bu maç?”

Frankfurt Stadion’da güzel bir atmosferde başladı maç. Şu atmosferde futbolcu olmak isterdim...

Diğer

“Bizim için bir ders olmalı”

Galatasaraylı futbolcu İlkay Gündoğan, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasında deplasmanda Almanya temsilcisi...